İsrail Başbakanı Netanyahu, yakın zamanda yaptığı açıklamada İran'da bir rejim değişikliğinin "düşünüldüğünden çok daha yakında" gerçekleşebileceğini söyleyerek, İran’daki mevcut rejimin sona ermesinin kaçınılmaz olduğunu ima etti. Netanyahu’nun mesajı, İsrail’in son dönemde İran destekli gruplarla artan gerilimlerine ve İran'ın nükleer kapasitesine ilişkin kaygılara dayanıyor. İsrail'in bu yöndeki açıklamaları, İran halkının hükümete karşı direniş göstermesi için dolaylı bir çağrı niteliğinde de değerlendiriliyor. Bu durum, İsrail'in rejim değişikliğini doğrudan değil, ama mevcut yönetimi zayıflatacak askeri hamleler ve psikolojik destek yoluyla teşvik etme çabası olarak yorumlanıyor.
İsrail’in İran’a yönelik doğrudan ya da dolaylı olarak düzenlediği askeri operasyonlar, ABD’nin de İran politikaları üzerinde baskıyı artırmasını sağlıyor. İran'ın nükleer silahlanmaya yaklaşması, bölgesel istikrarı tehdit ettiği için İsrail, ABD’den daha doğrudan bir politika bekliyor. Bu çerçevede, İsrail’in bu süreçte attığı adımlar, İran’daki iç istikrarsızlığı artırabilir ve belki de halkın rejime karşı tepki göstermesini sağlayabilir.
Ancak bazı uzmanlar, İran’da rejim değişikliğinin kolay bir süreç olmadığını ve İsrail’in dolaylı bir strateji izleyerek halk desteğini artırmaya çalıştığını belirtiyor. İsrail’in hamlelerinin daha çok İran’ın dış destekli gruplarına yönelik olduğu ve böylece İran’ın bölgesel etkisinin kırılmasının amaçlandığı değerlendiriliyor. Bu strateji, İran’daki mevcut hükümetin dış desteğini kaybetmesine yol açarak uzun vadede zayıflatıcı bir etki yaratabilir.
İran'da Rejin Değişikliği Mümkün Mü?
İran, birçok etnik ve kültürel grubu barındıran bir ülkedir ve etnik çeşitliliği, ülkenin sosyo-politik dinamiklerini doğrudan etkilemektedir. İran’daki bazı büyük etnik gruplar ve bunların rejime karşı ayaklanma potansiyelleri şu şekildedir:
1. Farslar
- Nüfus: İran nüfusunun yaklaşık %60’ını oluştururlar.
- Siyasi Durum: İran’ın baskın ve yönetici grubudur; Farslar, merkezi yönetim ve ekonomik yapı üzerinde hakimiyete sahiptirler. Bu nedenle isyan olasılıkları düşüktür.
- Kimlik ve Talepler: Etnik bir ayrılık talebi nadirdir, çünkü mevcut sistemde etnik ayrımcılıktan ziyade mezhepsel ve sınıfsal faktörler ön plana çıkar.
2. Azeriler (Türkler)
- Nüfus: İran nüfusunun yaklaşık %15-20’si.
- Siyasi Durum: Tarihsel olarak hükümete entegre olmuşlardır, fakat kültürel haklar ve dil konularında sınırlı haklara sahiptirler.
- İsyan Potansiyeli: Ayrılıkçı değil, ancak dil hakları ve kültürel baskı nedeniyle ara sıra protestolar görülmektedir.
3. Kürtler
- Nüfus: İran’ın nüfusunun yaklaşık %10’unu oluştururlar.
- Siyasi Durum: Kürtler, İran’ın batısındaki sınır bölgelerinde yaşar ve bu bölge uzun süredir ayrılıkçı isyanlarla tanınır. İran’daki Kürtler, bazı haklarını kazanmış olsalar da özellikle kültürel haklar ve özerklik talepleri nedeniyle zaman zaman merkezi hükümetle çatışma yaşar.
- İsyan Potansiyeli: Kürt gruplar İran’da ayrılıkçı örgütler aracılığıyla zaman zaman isyan etmektedir. Bölgesel bağımsızlık ve özerklik talepleri hala güçlüdür.
4. Beluciler
- Nüfus: İran nüfusunun %2-3’ü.
- Siyasi Durum: Pakistan ve Afganistan sınırındaki Beluciler, uzun süredir ekonomik ve sosyal olarak ihmal edilmektedir. Bölgedeki Beluciler, ayrımcılık ve yoksulluk nedeniyle radikalleşmeye yatkındır.
- İsyan Potansiyeli: Belucistan’da İran devletiyle çatışan ayrılıkçı ve radikal gruplar aktif durumdadır. Özellikle mezhepsel baskılar ve ekonomik geri kalmışlık nedeniyle isyan etme potansiyeli oldukça yüksektir.
5. Araplar
- Nüfus: İran nüfusunun %2-3’ü.
- Siyasi Durum: Ahvaz ve çevresinde yoğunlaşan Arap nüfus, ekonomik olarak geri bırakılmış durumda. Ayrıca bu bölge petrol açısından zengin olduğu için stratejik bir öneme sahiptir.
- İsyan Potansiyeli: Ayrılıkçı eğilimler güçlüdür ve bu nedenle sık sık gösteriler yapılmaktadır. Ahvaz'daki Arap gruplar bağımsızlık ve özerklik talepleri ile İran devletiyle çatışma halindedir.
6. Lorlar ve Kaşkaylar
- Nüfus: Yaklaşık %6.
- Siyasi Durum: Genelde kırsal ve yarı-göçebe hayat süren Lor ve Kaşkaylar, İran iç politikasında daha düşük profilli bir konumdadır.
- İsyan Potansiyeli: Diğer gruplara göre isyan potansiyeli düşük, fakat ekonomik ve sosyal şartların kötüleşmesi durumunda bazı gerilimler görülebilir.
İran’daki etnik grupların isyan etme ihtimalleri genellikle sosyo-ekonomik koşullar, kültürel haklar ve siyasi baskılar gibi faktörlere bağlıdır.
İran’ın güvenlik aygıtları (Devrim Muhafızları ve güvenlik istihbaratı) rejimi korumada büyük bir güç sağlıyor. Bu kurumlar, rejimin iç baskılara karşı koymasına yardımcı oluyor ve muhalefetin büyük çapta örgütlenmesini zorlaştırıyor. Bu nedenle, iç dinamiklerle rejimin zayıflaması veya çökmesi zorlu görünüyor.
Dış müdahaleler açısından bakıldığında, İsrail veya ABD gibi ülkelerin, İran’daki mevcut rejimi zayıflatma çabaları bulunuyor. Ancak, doğrudan bir dış müdahalenin İran halkı üzerinde ters tepebileceği ve halkı rejim etrafında daha fazla kenetleyebileceği konusunda da uyarılar var
İran'da rejim değişikliği, halkın rejime karşı büyük çaplı bir ayaklanma göstermesi ve güvenlik güçlerinin desteğinin azalması gibi çoklu koşullara bağlı. Bu nedenle, rejim değişikliğinin kısa vadede zor ancak uzun vadede halkın talepleri ve dış baskılarla şekillenebileceği düşünülüyor.